Kabak Çekirdeği

Kabak (Cucurbita) türlerinin çekirdeğidir, tohumudur. Kabak çekirdeğinde; sabit yağ, karotenoidler, biraz uçucu yağ, kukurbitin isimli amino asit, rezin, B, E, K vitamini bulunur.

Kabak çekirdeği; oldukça dengeli Omega 3 ve Omega 6, manganez, magnezyum, demir, bakır, E vitamini ve çinko içerir.

*Besin değerleri: (100 gram):
Kalori: 553
Protein: 29.0 gr
Yağ: 46.7 gr.
Karbonhidrat: 15.0 gr.
Kalsiyum: 51 mg.
Demir: 11.2 mg.
A vitamini: 70 İ.U
Tiamin: 0,24 mg.
Niasin: 2.4 mg.
Riboflavin: 0,19 mg.
Fosfor: 1144 mg.

Besin Değerleri (100 gram):
Enerji Kcal/100 gr: 665
Protein: %34.00
Doymuş Yağ: %10.53
Doymamış Yağ: %43.25
Karbonhidratlar: %4.40
Kalsiyum mg: 46.00
Magnezyum mg: 200.00
Demir mg: 4.85

*Kabak çekirdeği yaklaşık olarak:
-%35 yağ,
-%38 protein
-% 25 karbonhidrattan oluşur.

*Bir bardak kabak çekirdeğinde: 16 mg kadar çinko bulunur.

*Günlük 25 gram (1 ç.k) kabak çekirdeği içi:
-Manganez ve magnezyum ihtiyacının yarısı,
-Demir, bakır ve E vitamini ihtiyacının çeyreği
-Çinko ihtiyacının beşte biri
-Protein ihtiyacının altıda biri alınmış olur.

*Günlük Yarım bardak kabak çekirdeği:
-magnezyum ihtiyacının %46 sını
-demirin %28.’ni,
-manganezin %52’sini,
-çinkonun %17.’sini
-proteinin yüzde 17si’ni karşılar.

*¼ bardak kabak çekirdeği günlük:
-magnezyum ihtiyacının %46.1’i
-demir ihtiyacının %28.7’si
-manganez ihtiyacının %52’si
bakır ihtiyacının %24’ü
-protein ihtiyacının %16.9’u
-çinko ihtiyacının %17.1’ini karşılar.

KABAK ÇEKİRDEĞİNİN BİLİNEN FAYDALARI

Hafızayı Güçlendirir Kabak çekirdeği, beyin sağlığı için çok önemlidir. Bir avuç kabak çekirdeği günlük çinko ihtiyacını karşılarken hafızayı güçlendirmeye de yardımcı olur.

Kabak çekirdeği, hormon dengesi, beyin fonksiyonu ve cilt sağlığı için ihtiyaç olan omega 3 ve omega 6 esansiyel yağlarını birlikte almak için iyi bir kaynaktır. Omega-3 ve Omega-6 içeriği beyin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olup zihinsel gelişimi olumlu yönde etkiler.

Prostatta Faydalı: (Prostat büyümesi, testosteron hormonunun yetersizliği veya testosteronun dihidrotestosteron hormonuna dönüşmesi sonucu oluşmaktadır. Dihidrotestosteron salgısı, prostat hücrelerinin çoğalmasına, büyümesine ve bozulmasına neden olur. İyi huylu prostat büyümesine neden olan etkenlerden biri de testesteron ve dihidrotestesteronun prostat hücrelerini aşırı uyarmasıdır. Genellikle 40 yaşını aşmış erkeklerde prostat bezi büyümeye başlar yani testesteron hormonu artık dihidrotestesterona dönüşme eğilimi gösterir. Oluşan bu duruma tıp dilinde prostatik hiperplazya denir. Prostat bezinin büyümesi idrar yollarına baskı yapar. Bu durum hastanın idrara çıkmasını oldukça zor hale getirebilir.)

Kabak çekirdeği bünyesinde bulunan yağ bileşenlerinin, testosteron ve DHT tarafından oluşturulan prostat hücre çoğalımının tetiklenmesini engelleyici etki gösterdiği gözlemlenmiştir. Kabak çekirdeği içerdiği Fitosterin (Phytosterin) ile; prostat büyümesine iyi gelir. Testosteron hormonunun dihidrotestosterona dönüşümünü azaltır.

Kabak çekirdeğindeki fitosteroller kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Dihidrotestosteronun yüksekliği prostat kanseri riskini artırır. Kabak çekirdeği ise testosterondan dihidrotestosterona dönüşümü sağlayan 5-alfaredüktaz adlı enzimi bloke ederek prostat kanserine karşı koruma sağlar.

Klinik bir çalışmada prostat büyümesi olan 53 hastaya 3 ay boyunca kabak çekirdieği verilmiş ve süre sonunda idrar çıkışında zorluk ve idrarda çatallanma gibi sorunlarda düzelmeler olduğu görülmüştür.

Kabak çekirdeği yağı ekstratında bulunan prostata faydalı olan bileşenler, kabak çekirdeğinde de bulunmaktadır. Tek problem, çerez olarak alındığında prostatı destekleyecek bileşen miktarının yeteri miktarda alınıp alınamayacağı hususudur.

Kabak çekirdeğindeki karotenoidler ve omega-3 yağlarının potansiyel prostat faydaları üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Diyetlerinde daha yüksek karotenoid bulunan erkeklerin BPH için daha az risk taşıdıkları bu çalışmalarda ortaya çıkmıştır.

Kabak çekirdeğinde prostat fonksiyonunu pekiştirebilen ilave bir besin kaynağı da çinkodur. Çinko, tıp dünyasında prostat büyüklüğünü azaltmak amacıyla kullanılan en yaygın mineraldir. Günde bir avuç kabak çekirdeği tüketiminin mesane boynunu rahatlatarak idrara rahat çıkılmasını sağladığı araştırmalarda tespit edilmiştir.

Kanser Riskini Azaltıyor:

Antioksidan; balkabaklı tohumlar, E vitamini içerir ve alfa-tokoferol, gamma-tokoferol, delta-tokoferol, alfa-tokonoenol ve gama tokomonol, antioksidan mineralleri çinko ve manganez, fenolik antioksidanlar ve linyanlar gibi çeşitli formlar.

Kabak çekirdeği içerdiği Fitosterin (Phytosterin) ile; damar kanserine iyi gelir.

Sağlıklı hücreler kanserde önemli rol oynar. Kabak çekirdeğinin içerdiği E vitamini hücre zarının bozulmasını önler. Kabak çekirdeği, lif ve antioksidan içeriği ile de hem kanser riskini azaltmakta hem de kabızlık sorununu ortadan kaldırmaktadır.

Birçok hastalığa iyi gelen kabak çekirdeği, kalın bağırsak kanseri riskini azaltmaktadır.

Kabak Çekirdeğindeki Fitosterollerle Daha Düşük Kolestorol Fitosteroller, kolestrole çok benzeyen kimyasal yapıya sahip, bitkilerde bulunan bileşiklerdir. Diyette yeterli miktarda bulunduğunda, kolestrolun kan seviyesini düşürmekte, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.

Bir bardak kabak çekirdeği, günlük çinko, demir ve E vitamini ihtiyacın tamamını karşılar. Bir insanın günlük demir ihtiyacı 10-15 mg kadar. 100 gram (1 çay bardağı dolusu) Kabak çekirdeği bu ihtiyacınızın tamamını sağlar.

Kemikler için Koruyucu

Kemik sağlığı ve kan pıhtılaşması için ihtiyaç olan K vitaminini önemli bir miktarda da içermektedir. Kabak çekirdeği, Mineraller, esansiyel yağlar ve proteinler bakımından zengindir. Kemikler ve iştah için önemli bir madde olan çinko içermektedir.

45-92 yaş arasına değişen yaşlarda 400 erkek üzerinde yapılan bir (American Journal of Clinical Nutrition) çalışmada düşük çinkolu diyetle, düşük kan seviyesi ile kemik erimesi (osteoporotik) arasında bir korelasyon olduğu tespit edilmiştir. Kabak çekirdeği gibi çinko bakımından zengin bir diyet kemik yoğunluğunun iyileştirilmesine katkı sağlar. Tennessee Üniversitesi’ ndeki araştırmacılar magnezyum alımının artması ile kemik mineral yoğunluğunun arttığını belirtmişlerdir.

Kabak çekirdeği proteini vücudumuz için büyük önem taşır, çünkü kas fonksiyonlarını onarmak ve sürdürmek için ona ihtiyacımız vardır.

En yüksek manganez içeriği kabak çekirdeğinde bulunmaktadır. Bu mineral önemlidir, çünkü enfeksiyonlara karşı direnç geliştirmeye yardımcı olur ve zararlı serbest radikallere karşı korur. Mineral, metabolik aktiviteye yardımcı olarak bir koenzim görevi görür. Bağ dokularının oluşumunda ve kan şekeri düzeyinin düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar.

Kalsiyum düzeylerini dengelememize ve kalsiyum eksikliğiyle savaşmaya yardım etmemize ve fosfor desteğine ihtiyacımız vardır.

Manganez vücudumuzda doğal olarak bulunur, ancak çok az miktarda olduğundan, günlük ihtiyacınızı karşılamanın bir yolunu bulmamız gerekir. Her 100 gram çekirdekte 4.55 miligram manganez vardır, bu günlük ihtiyaçların % 198’idir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir

Antimikrobiyal: Kabak tohumları, antibakteriyel faydalarının yanı sıra, antifungal ve antiviral özellikleri vardır. Yapılan araştırmalara göre, çekirdekleri, antimikrobiyal özelliklere sahip pinoresinol, medioresinol ve larikesirinol adı verilen benzersiz proteinleri içeriyor. Tohumları ayrıca maya enfeksiyonlarını önlemektedir.

Çinkonun bağışıklık sisteminin düzenli çalışabilmesi için gereklidir. Yaraların iyileşmesinde etkidir ve insülin hormonunun da yapısında bulunur.

Yüksek miktarda çinko içeren kabak çekirdeği, hormon üretimine de yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir ve virüslerin vücudunuza girmesini önleyerek soğuk algınlığı gibi hastalıkların önüne geçer. Soğuk kış günlerinde hastalıklardan korunmak için kabak çekirdeğini yoğurda ya da salatalara karıştırarak yenilir. Kabak çekirdeği öğün aralarında sağlıklı bir atıştırmalık olarak da tüketilebilinir.

Ayrıca, sağlıklı bir metabolizmanın sürdürülmesinde de faydalıdırlar. Çinko eksikliği, kronik yorgunluk, soğuk algınlığı ve grip riski, öğrenme ve dikkat sorunları ve depresyon ile ilişkilidir.

Kabak çekirdeği sadece çeyrek fincan porsiyon günlük çinko ihtiyacın %23’ünü sağlar.

Yapılan çalışmalarda, kabak çekirdeğinin yağı alındıktan sonra kalan protein kısmının deney hayvanlarında protein yetmezliğine bağlı şikayetleri giderdiği,karaciğerde toksinlerin yol açtığı hasarı onardığı ve vücudun antioksidan kapasitesini yükselttiği gösterilmiştir.

Kabak çekirdeği yağının antioksidan özelliklerinin incelendiği bir deneysel çalışmada ise romatizma hastalarında iltihap giderici ilaçla (indometasin) birlikte verildiğinde, ilacın karaciğer üzerindeki olumsuz etkilerini önlediği tespit edilmiş.

Protein beyindeki nörotransmitterleri tetikler ve ruh halini iyileştirir, kan şekerini düşürür, konsantrasyon ve uyanıklığa da yardım eder.

Mesela 100 g kabak çekirdeğinde 24 gramprotein var. Çekirdeği yenildiğinde öksürüğü keser. Göğsü yumuşatır.

Kalp Sağlığını Korur

Kabak çekirdeği magnezyumun en zengin kaynaklarından biridir. Bu mineral vücutta çok önemli fonksiyona (psikolojik ve fiziksel) katılır. Vücudun enerji moleküllerinin oluşturulması, RNA ve DNA sentezi, için gereklidir. ne yardımcı olup, kalp krizi ve felç gibi hastalıkları önler.

Bir porsiyon kabak çekirdeği magnezyumun günlük ihtiyacın % 48’ini sağlar. Vücut, küçük bir porsiyon kabak çekirdeği ile günlük ihtiyacınız neredeyse yarısını elde etmektir.

Yarım bardak kabak çekirdek günlük magnezyum ihtiyacımızın tamamını karşılar. Çeyrek kahve fincanı kadarı günlük magnezyum ihtiyacını karşılar.

Kabak çekirdeği, proteinlerin yapı taşı olanamino asitlerbakımından çok zengin; özellikle de insan vücudunda yapılmayanesansiyel (fenilalanin, triptofan, metionin, gibi) amino asitler açısından.

Kabak çekirdeğinin en zengin olduğu amino asitlerin başında arjinin(arginin) geliyor. Arjinin C vitamini ve Folik Asit gibi; nitrik oksit sentezini doğal yoldan artırır. Nitrit o ksit (NO)aşırı olmadığı sürece damar sağlığı açısından çok yararlı. Damarların esnekliğini sağlayarak genişlemesini sağlıyor. Örneğin kalbe bağlı göğüs ağrılarında (anjina pektoris) nitratlı ilaçlar kullanılıyor. Kabak çekirdeğinde, tavuk etindekinden 4 kat daha fazlaarginin vardır.

Arginin: -Kalp ve damar sağlığı -Ektra yağların depolanmasının azaltılması -Beyindeki aktivitelerin hızlandırılması -Üreme organlarının sağlığı -Yaraların çabuk iyileşmesi için gereklidir.

Kabak çekirdeği; içeriğinde doymamış yağ oranı yüksektir ve kandaki yağları azaltır. Kabak çekirdeği içerdiği Fitosterin (Phytosterin) ile; kolesterolü azaltır.

100 g kabak çekirdeğinin yaklaşık dörtte biri yağdır. Bu yağın büyük kısmını zeytinyağı gibi monoansatüre yağlar oluşturuyor. Bu yağlar şişmanlatmadığı gibi kalp-damar sağlığı açısından da çok önemli.

Menopoz Semptonlarını Azaltır: Menopozun sebep olduğu ateş basmaları ve uykusuzluktan kabak çekirdeği sayesinde kurtulabilirsiniz. Doğal bir fitoestrojen (bitkisel kaynaklı östrojenik etkiye sahip bir kimyasal) içeren kabak çekirdeği, menopozun rahatsız edici belirtilerini azaltır. Yapılan araştırmalarda fitoestrojenin kan basıncını, ateş basmasını, baş ağrısını ve diğer menopozal semptomları azalttığı da ortaya çıkarıldı.

Stresi Önler: Vücuda dışarıdan alınması şart olan (fenilalanin, triptofan, metiyonin gibi temel (esansiyel) amino asitler açısından çok zengindir. Kabak çekirdeği alanin, glisin ve glutamik asit gibi amino asitler bakımından da zengindir. Örneğin tirozin, triptofan ve glutamat norepinefrin, serotonin ve GABA gibi beyinin biyokimyasal ahengini düzenleyen sinir ileticilerin ön maddesi.

Sakinleşmeye ihtiyaç duyduğunuz anlarda kabak çekirdeği yemeniz gerektiğini biliyor muydunuz? Kabak çekirdeği bir amino asit çeşidi olan glutamik asit içerir. Glutamik asit; stresi ve endişeleri önlerken rahatlamanıza ve sakinleşmenize de yardımcı olur.

Triptofan (ayrıca L-tryprophan olarak anılır) kabak çekirdeğinde bol bulunan bir amino asit olup uykuyu geliştirir. Hormonları üretip dengede tutabileceği için doğal bir ruh hali regülatörü görevi görür. Triptofan açısından zengin yemek yenmesi doğal sakinleştirici bir etki sağlar ve daha fazla kilo vermeye yardımcı olur, çünkü besin isteklerini azaltır ve büyüme hormonunu uyarır. Bir çeşit amino asit olan triptofan, vücutta serotonin ve melatonin hormonun salgılanmasına yardımcı olur. Uyumadan önce kabak çekirdeği tüketimi, kaliteli bir uyku uyunmasını sağlar.

Kanada fizyoloji ve farmakoloji dergisinde yayınlanan bir araştırmada araştırmacılar, triptofan bakımından zengin yiyeceklerin tüketilmesinin kaygıları hafiflettiği sonucuna varmışlardır. Bunun nedeni, triptofanın serotonin’e dönüşmesi, bu da ruh halini iyileştiren ve çinko yardımıyla beynin refahını arttıran bir nörotransmitter olmasıdır.

Kabak çekirdeği, beynin düşünme, öğrenme ve nedensellik kabilyetlerini içeren bilişsel fonksiyonları için hayati bir rol üstlenen çinko bakımından oldukça zengin bir besin. Kabak çekirdeği, sinir sistemi için önemli bir rolü olan magnezyum bakımından da zengin bir içeriğe sahip.

Serotonin eksikliği anksiyete, kaygı hali ve depresyona yol açıyor. Kabak çekirdeği çok etkili bir antidepresandır.

Norepinefrin eksikliği hiperaktivite ve dikkat dağınıklığına yol açıyor; erişkinlerde bunlara manik hareketler deniliyor. Noradrenalin eksikliği dikkat dağınıklığına neden olur.Günlük olarak yaklaşık 1 gram triptofan uykuyu iyileştirmek için yeterlidir ve 200 gram balkabağı tohumu yenirse, gerekli günlük doz alınmış olur.

Antienflamatuvar (İltihap Önleyici) Özelliği Vardır

Anti-İnflamatuar Ve Alkalize Edicidir: Tüm yeşil gıdalar gibi, çiğ kabak çekirdeği, yüksek miktarda doğal klorofil içerir. Bu bileşik vücudun alkalileştirilmesinden ve temizlenmesinden sorumludur. Kanın alkalileştirilmesi, klorofil vücuda detoksifikasyon yapılması ve böylece asidik bir dengeden kaynaklanabilen iltihaplanmayı önler. Ayrıca, klorofil, vücudumuzun uygun pH dengesinin arkasındaki nedendir. Klorofil açısından zengin besinler de sağlıklı bir uykuya yardımcı olur.

abak çekirdeği eklem iltihaplarını tedavi eder:Çiğ kabak çekirdeği ve yağının antienflamatuvar (iltihap önleyici) özelliği vardır ve vücut sağlığı için çok önemlidir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda kabak çekirdeği eklenmiş diyetlerin uygulanması sonucunda enflamantuar semptomları düşürmede etkili olduğu belirlenmiştir.

Gözler İçin Kabak Çekirdeği… : Halk dilinde sarı nokta olarak da bilinen görme yetisinin azalmasına neden olan yaşa bağlı makula dejenerasyonu hastalığında beslenmenin önemine dikkat çeken uzmanlar, kabak çekirdeğinin sarı nokta hastalığının seyrini yavaşlattığını belirtmektedirler. Görme fonksiyonunda olumsuzluklara neden olan bu hastalık daha çok 60 yaşından sonra görülmekte.. (Kişi baktığı yerin ortasında bulanıklık olduğunu sanmaktadır. Baktığı yerdeki cisimler yamuk, satırlar eğri görülmektedir. Hastalığın kuru ve yaş olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Yaş tipte oluşan damarlarda meydana gelen ani kanamalar ani merkezi görme kayıplarına neden olabilmektedir.)

Gençlik İksiri Kabak Çekirdeği…: İçerdiği E vitamini ile hücre zarının bozulmasını önlemektedir. E vitamini geç yaşlanmamızı ve yaşlılığımızı genç gibi geçirmemizi sağlamaktadır. Bir insanın günlük E vitamini ihtiyacı 10-12 mg kadar. 100 gram (1 çay bardağı dolusu) Kabak çekirdeği bu ihtiyacınızın tamamını sağlıyor. E vitamininin başta kalp damar sağlığı üzerine olmak üzere birçok yararı var.

Afrodizyak etkisi: Kabak çekirdeğinde testesteron üretimi için gerekli bir madde olan çinko bulunur. Çinko kadınların libidosunu da arttıran bir mineraldir. Omega-3 yağ asitlerinin de bol bulunduğu kabak çekirdeği, cinsel sağlık üzerinde önemli bir rol oynayan hormon benzeri maddelerin salgılanmasında etkilidir. Kabak çekirdeği üreme organlarının sağlığını düzenler, doğurganlığı ve libidoyu arttırır.

Tenya, Solucan, Kurt Öldürücü: Eskiden beri ev ilaçları olarak mide bulantılarında ve deniz tutmalarında kullanılmıştır. Kabak çekirdeği bileşenindeki bazı maddeler, bağırsak parazitlerini öldürdüğü ve temizlediği bilimsel olarakta ispatlanmıştır. Uzun yıllardır parazitleri yok etmek için kullanılan kabak çekirdeği, vücuttan bağırsak kurtlarının atılmasına da yardımcı olur.

-1- Yaklaşık 300 gr.kavrulmamış kabak çekirdeği sabah aç karına yenir. (İçine az kavun, karpuz, çok az şeftali çekirdeği de karıştırılabilir.)

-2- Bu çekirdekler öğütülüp suda bekletilir. Süt rengini alan bu sudan sabah aç karına içilir. 3 saat yemek yenmez, az ekmekle sarımsak yenebilir. 3 saat sonra İngiliz tuzu suda eritilip içilir. İngiliz tuzu yerine hint yağı, mağnezyum calcini ya da kuvvetli sinameki çayı sıcak olarak içilir. İshal olunur. Bir saat sonra yemek yenir.

-3- Elma ve kabak çekirdekleri beraber ezilip kaynatılır. Sabahları süzülüp suyu içilir. Bir-iki saat hiçbir şey yenmez. Tedaviye bir hafta devam edilir.

-NOT:Bu önerileri hamile bayanların kullanması sakıncalıdır.

Kabak Çekirdeğini Özellikle Kimler Yemelidir?

– Prostatı büyümüş kimseler

– Kısırlık veya hormonal dengesizliği olan kimseler

– Solucan ve tenya bulunan kimseler

– İdrar tutukluğu olan kimseler

– Mesane iltihabı olan kimseler

– Kemik erimesi olan kimseler

Önerilen Kullanma Şartları Ve Miktarlar: Kabak çekirdeği, çerez olarak yenebildiği gibi, musliye, salatalara veya fındık çekirdek kavurmalarına ilave edilerekte yenebilir. Günlük doz iki tatlı kaşığı veya 20-30 gr kadar olması uygundur. Sabah akşam devam edilir.

Kabak çekirdeği günde bir avuçtan fazla yenildiğinde yüzde sivilcelenme ve yağlanma yapabilir.

Ama yerken fazla tuzlu olmaması ve kavrulmamışı tercih edilmeli.

Kabak çekirdeği genellikle kavrulmuş olarak tüketilmektedir. Ancak kabak çekirdeğinin bu şekilde yenilmesi prostat ve idrar kesesi sorunlarında beklenen faydayı yapamamasına neden olur. Isıya hassas bileşenlerinin bozunmasına neden olabileceği için kabak çekirdeğinin kavurmadan yenmesi gerekir.

Yapılan çalışmalar kavrulurken kabak çekirdeği içerisindeki uçucu bileşenlerin oranlarının değiştiğini,bilhassa lipit oksidasyonuna bağlı parçalanma ürünlerinin ortaya çıktığını gösteriyor.

Kavrulmuş kabak çekirdeğine lezzeti kazandıran bileşikler olan alkillenmiş pirazinler ve 2-asetilpirolün oluşması için kavurma işleminin en az 90 derecede yapılması gerekiyor. Kavrulma sırasında uçucu olmayan bileşenlerde de değişim görülüyor. Yapılan çalışmada ilginç olarak, vitamin E ve fitosterol içeriğinde bir miktar artış gösterdiği bildiriliyor. Ama bu kavrulma sırasında uçucu bileşenlerin ve nemin uzaklaştırılmasına bağlı olarak gözlenen oransal bir değişiklik. Fazla kavrulursa oksidasyona dayanıksız olan linoleik asit gibi yağ bileşenlerinin kaybı söz konusu olabilir.

Kabak çekirdeğini kavurmadan, tuzlamadan ve kabuklarını çıkarmadan tümüyle kullanmak en doğrusu.

-UYARI:

– Aşırı miktarda kabak çekirdeği tüketimi, mide ağrısı ve kramplarına neden olur.

– Yüksek miktarda kabak çekirdeği tüketimi, bazı besinlerin seviyesini azaltarak sağlığı tehdit eder.

– Kabak çekirdeği etkili idrar söktürücü olarak bilinir. Aşırı derecede kabak çekirdeği tüketimi sık sık tuvalete çıkmaya neden olur.

– Bebeklerin çok az miktarda kabak çekirdeği tüketmeleri faydalıdır günde 1-2 tane yemeklerine karıştırılarak. Çünkü zengin miktarda protein ve demir içerir. Ancak fazla miktarda verilmesi mide ağrısı, gaz ve kramplara neden olur.

– Gebelik döneminde kabak veya kabak çekirdeği tüketiminin zararlı olduğuna dair bir bilgi yoktur. Ancak güvenli tarafta kalmak için aşırıya girmemeli.

– Alerjik eğilimli vücutlarda kabak çekirdeği alerjiye neden olabilir.

– Kabak çekirdeği kişinin sağlık durumuna bağlı olarak alerji, astım, kaşıntı, nefes darlığı, öksürük, baş ağrısı gibi sorunlara neden olabilir.

– Aşırı miktarda kabak çekirdeği tüketimi kilo almaya neden olabilir.

– Kan basıncı seviyesini etkileyebilen kabak çekirdeği, kan basıncı sorunları olan kişiler tarafından dikkatli tüketilmelidir.

– Yüksek miktarda kabak çekirdeği tüketimi bazı kişilerde, sivilce ve ciltte kızarmalara neden olabilir.

Kabak Çekirdeğinin Kabuğuda Yararlı :

Çekirdeğin kabuğu demir bakımından zengin. 30 gramında 4 mg civarında demir var. Bir fikir vermesi bakımından demir bakımından zenginleştirilmiş tahıl ürünleri ile karşılaştırdığımızda, bu tahıl ürünlerinin 30 gramında 7 mg civarında demir bulunuyor. Yani yemeyip attığımız kabukları, para verip aldığımız bir ürüne yakın demir taşıyor.

Yapılan çalışmada, 20-37 yaşları arasında sekiz sağlıklı bayana dört hafta boyunca her gün 30’ar gram demir bakımından zenginleştirilmiş tahıl ürünü ve çekirdek kabuğu veriliyor

Deneye başlandığında ve regli döneminin 20’inci gününde kan örnekleri alınıyor ve demir analizleri yapılıyor (retikülosit sayımı, hemoglobin, hematokrit, serum ferritin, total demir-bağlama kapasitesi, transferin ve transferin doygunluk yüzdesi). Deney başlangıcı ve sonrasında kan demir değerleri arasında belirgin faklılaşma görülüyor. Tabii çalışmanın esas hedef grup olan hamile kadınlarda ve genç çocuklarda ve daha uzun süreli olarak tekrarlanması gerekiyor.

Bilhassa hamilelikte ve adolesanlarda demir desteği olarak yararlanılabilir.

Lif: Kabuğu ile birlikte tüm kabak çekirdeği 28 gramlık bir porsiyonda 5.2 gram lif sağlar. Kabuksuz 28 gram balkabağı çekirdeği 1,8 gram lif içermektedir. Harvard Halk Sağlığı Okulu’na göre, yetişkinlerin günde 20 ila 30 gram lif tüketmek zorunda olduklarını ifade etmiştir. Bu da kabuklu ise 1 porsiyon ile günlük ihtiyaçların %17 sine karşılık gelmektedir. (kabuksuz ise yüzde 6 ila 9’u)

Lif, kan şekeri düzenlemesine yardımcı olur ve sindirim sistemini geliştirir. Lifli diyetler ile, tip 2 diyabet ve obezite riski azaltılmaktadır. Lif bakımından zengin gıdalar yemek, hemoroit ve gastro intestinal hastalık gibi durumların riskini de azaltmaktadır.

Kabak Çekirdeği Krakeri: -2 ölçek kabak çekirdeği -1 ölçek keten tohumu -2 çorba kaşığı bal -3 çorba kaşığı susam (isteğe bağlı) -1 çorba kaşığı rendelenmis taze zencefil -1/2 ölçek limon suyu -1/4 ölçek soya sosu

(1 ölçek = 2 ajda çay bardağı dolusu) Kabak çekirdeklerini geceden 5 ölçek sud  ıslatın. Sabah suyunu süzün ve iyice yıkayın. Keten tohumunun yarısını robotta toz haline gelinceye kadar çekin. Daha sonra bütün malzemeyi karıştırıp 2 ölçek su ile birlikte robottan geçirin.

Karışımı dörde ayırıp dört adet dikdörtgen ince çeperli fırın tepsisine ½ cm kalınlığını aşmayacak şekilde homojen olarak yayın. Fırınınızın büyüklüğüne bağlı olarak daha az sayıda tepsi de olabilir. Eğer ince çeperli tepsiniz yoksa yağlı kâğıdı fırın telinin üstüne koyup karışımı doğrudan yağlı kâğıdın üstüne dağıtabilirsiniz. Karışımı yayarken delik kalmamasına özen gösterin. Karışımı, 60 dereceye ayarlayıp kapağını çok hafif açık bıraktığınız fırında kurutmaya başlayın.

Fırınınızın vantilatör ayarı varsa kurutma daha da hızlanır. Tepsilerin üst katmanı kuruduğunda (genellikle 4-5 saat sonra) ince bir spatulayı hamurun altında dolaştırarak tepsiden gevşetin ve kuru olan yüz alta gelecek şekilde ters yüz ederek başka bir tepsiye yerleştirin. Tepside kalan yaş malzemeyi tekrar krakerin üst kısmına sürün. Ters yüz etme işleminde, tepsiye değen yüz hemen hemen kurumuştur. Krakeri 60-70 derecede kurutmaya devam edin. Kuruma süresi 15-20 saattir, ancak (mevsimine göre daha fazla zaman alabilir. Fırından çıkartıp 15 dakika dışarıda beklettiğinizde, krakeriniz çıtır çıtır olmalı. Aksi halde kuruyuncaya kadar işleme devam edin. Krakeri bıçakla 30-40 parçaya bölün ve hemen naylon torbalarda buzdolabına koyun. Krakerleri buzdolabında aylarca saklayabilirsiniz.